|
1.ÜNİte : atomun yapisi atom ve elektrik elektriklenme deneyimlerinden atoma
|
bet | 2/4 | Sana | 29.03.2020 | Hajmi | 2,6 Mb. | | #9282 |
Crooks, tüpte bulunan elektrotlara yüksek elektriksel gerilim uyguladığında sarı-yeşil renkte ışıma gözlemledi. Tüpün ortasına bir engel yerleştirdiğinde bu nesnenin görüntüsü tüpün sonunda bir gölge gibi oluştuğunu belirledi. Crooks’a göre gölgenin oluşmasının sebebi tüp içerisinde bazı ışınların oluşmasıdır. Crooks bu ışınlara katot ışınları adını verdi. Çünkü Crooks tüpünde oluşan bu ışınlar, eksi yüklü elektrottan pozitif yüklü elektrota doğru hareket etmekteydi. Buradan katot ışınlarının doğrusal hareket ettiği sonucuna varılmıştır. Katot ışınlarının hızlı hareket eden eksi yüklü tanecikler olduğu kesinleşince, bu taneciklere Stoney’in önerdiği gibi elektron adı verildi.
ELEKTRON KÜTLESİ VE YÜKÜNÜN BULUNMASI
Julius Plücker katot ışınlarının, yaklaştırılan mıknatıstan etkilendiğini ve ışının yön değiştirdiğini gözlemledi.
Joseph John Thomson (Josef Con Tamsın) Plücker’in çalışmalarını havası daha iyi alınmış katot tüplerinde manyetik alan ve elektrik alan uygulayarak tekrarladı. Thomson, elektriksel alan uygulanan katot ışınlarının negatif kutup tarafından itildiğini ve pozitif kutup tarafından çekildiğini belirledi.
Thomson bu çalışma sonucunda, katot ışınlarının negatif elektrik yüklerinden oluştuğu sonucunu çıkardı. Elektriksel alandaki bu sapmalar taneciğin yük miktarı (e) ile doğru, kütlesi (m) ile ters orantılıdır.
Thomson, deneylerinde elektriksel alana dik belli bir şiddette manyetik alan uygulayarak elektron demetinin sapmasını ölçmüştür.
(Elektronlar sağ el kuralı gereği manyetik alanda N kutbundan S kutbuna sapar.)
Thomson, manyetik alan uygularken ayrıca elektriksel alanda uygulayarak sapmayı durdurmuş ve bu deneylerden elde ettiği sonuçları kullanarak elektronun e / m oranını hesaplamıştır. Buna göre
=1,7588x1011 C /kg
Thomson, deneylerinde tüpün katodunda farklı metal kullandığında ve deney tüpünü farklı gazlarla doldurduğunda da katot ışınlarının aynı davranışta bulunduğunu gördü. Böylece katot ışınlarının maddenin cinsine bağlı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
|
| |