Bahar-
Cilt: Sayı: 9 (
1-15) www.esosder.org Spring-2014 Volume:13 Issue:49
3
1.
Yalınlaştırma
(Simplification)
:
Öğrenciler karmaşık yapılar yerine basit biçim ve yapıları
seçerler. Bu duruma örnek olarak öğrencilerin “
present perfect continuous
” kullanmak yerine “
simple
present
” kullanmaları verilebilir.
2.
Aşırı genelleme
(Over generalization):
Bir bağlamdaki biçimin ya da yapının kullanımının
uygulanması mümkün olmayan bağlamlara taşınması olarak
açıklanmaktadır.
Örneğin, yabancı dil
olarak İngilizce öğrenenler İngilizcede geçmiş zaman ekinin –ed olduğu kuralından yola çıkarak bu
kural dışında kalan “went” ve “came” sözcüklerini kendi genellemeleri ışığı altında “goed” ve
“comed” olarak kullanmaya başlarlar. Bu sözcüklerin özel durumlarını fark edince tekrar onları
genelleme dışında tutarlar.
3.
Aşırı düzeltme
(Hypercorrection):
Bazen öğretmenlerin öğrencilerin yanlışlarını
düzeltmeye yönelik aşırı çabaları öğrencilerin doğru biçimlerin yerine yanlış yapmalarına neden
olabilir. Örneğin, öğretmenlerin İngilizce öğrenen Arap öğrencilerin /p/ sesbirimini doğru üretmeleri
konusundaki
ısrarları öğrencilerin /b/ sesbirimi kullanması gereken yerde /p/ sesbirimi kullanmalarına
neden olabilir. “Bird” sözcüğü yerine “pird” sözcüğünü kullanabilirler.
4.
Yanlış öğretim
(Faulty Teaching):
Bazen öğrencilerin yaptıkları yanlışlar
,
öğretim araçları
ve içerik sunum sırasından (basitten karmaşığa
; somuttan soyuta ilkeleri
ne aykırı olarak)kaynaklanan
öğretmen
temelli nedenler
olabilir. Sözü edilen bu etken yukarıda yer alan “
aşırı düzeltme
”den
kaynaklanan yanlışlarla girişik olarak karşımıza çıkar. Ayrıca bazı öğretmenler öğrencilerin
yanlışlarından etkilenerek yanlış aktarımlarda bulunabilir.
5.
Kemikleşme
(Fossilization):
Bazı yanlışlar, özellikle sesletim yanlışları uzun süre
yinelendiğinde kalıcı olup düzeltilmesi güçleşebilir. Kemikleşmiş yanlışlara İngilizce öğrenen Arap
öğrencilerin /p/ ve /b/ sesbirimini ayırt etme konusundaki yetersizliği örnek verilebilir.
6.
Kaçınma
(Avoidence)
: Bazı sözdizimsel yapıların üretimi kimi öğrencilere zor gelebilir.
Bunun sonucunda, bu öğrenciler söz konusu yapıları üretmekten kaçınarak basit yapıları kullanırlar.
İngilizce öğrenen Arap öğrenciler edilgen yapıyı (passive
voice), Japon öğrenciler
ise ilgilendirme
(relativization) yapılarını kullanmaktan kaçınırlar.
7.
Yetersiz öğrenme
(Inadequate learning): Bu durum, kura
l kısıtlamalarının göz ardı edilmesi
ve(ya) eksik öğrenme nedenlidir. İngilizcede geniş zamanda “o” adılının kullanıldığı olumlu
tümcelerde “s” takısının kullanılmaması buna örnek verilebilir.
8.
Yanlış kavram oluşumu
(False concepts hypothesized):
Birçok öğrencinin yaptığı
yanlışların temelinde öğrencilerin hedef dil hakkında geliştirdikleri yanlış oluşumlar yer alabilir.
Örneğin, bazı öğrenciler “to be” fiilini geniş zamanın bir işaretçisi olarak görebilir ve bunun
sonucunda “he
is talk to
the teacher (O
öğretmenle konuşur olmak)” gibi yanlış bir tümce
oluşturabilirler.
Dil öğretiminin merkezinde dil becerileri (dinleme, okuma, konuşma, yazma, görsel okuma ve
sunu) vardır.
Gerek anadilinin
edinilmesinde gerekse bir dilin ikinci dil olarak öğrenilmesinde te
mel
Bahar-
Cilt: Sayı: 9 (
1-15) www.esosder.org Spring-2014 Volume:13 Issue:49
4
beceriler içinde yazma geliştirilmesi en zor dil becerisi konumundadır
(Kılınç ve Tok, 2012:256)
.
Doğal dil edinim sürecinde dinleme ve konuşma becerilerinin sırasıyla edinildiği ve sonrasında
çocuğun okula başlamasıyla birlikte okuma v
e yazma
becerilerinin kazanıldığı
görülmektedir. Yabancı
dil öğrenim sürecinde de izlenmesi gereken mantıksal sıralama doğal dilin edinim düzeniyle
benzer
özellikler göstermektedir. Öncelikle hedef dile ilişkin girdi sağlanmalı yani öğretmen öğrencilerin
üretecekleri çıktıları öncelikle iletişim ortamına uygun bir biçimde göstermeli ardından öğrencilerin
öğrendikleri yapıda
konuşmalarını
sağlamalıdır. Öğrenci hazır olduğunda da okuma ve yazma
becerilerinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılmalıdır.
Yazma bece
risinin şu hedeflerin elde edilmesine yardımcı olduğu düşünülmektedir: